Karne döneminde ebeveyn tutumları
Ebeveynler karneye ne kadar anlam yüklemeli?
“Kıyaslamak” olumsuz bir anlam ifade ediyor olsa da akademik anlamdaki başarıyı değerlendirmek için mecburi bir yöntem olarak günümüzde devam etmektedir. Bu kıyas ya da ölçüm her zaman doğru sonuca varmayabilir. Esasında iyi çalışmış bir öğrenci heyecan, dikkatsizlik, aile içi sorunlar, yaşadığı travmalar ya da zihinsel kapasitesinin yeterli olmaması gibi durumlar nedeniyle beklenen başarıyı gösterememiş olabilir. Kötü gelen karne (ki kötü kavramı görecelidir, kimi aileye göre tam puan alamamak da kötüdür) her zaman tembelliğe işaret etmiyor olabilir.
Karne başarı ya da başarısızlığın göstergesi olarak mı kabul edilmeli?Karne nedir ya da ne değildir?
Karneye üzerinde düşünülmesi gereken bir sonuç olarak bakmak daha doğru bir yaklaşımdır. Nedenlerini araştırmak ve nasıl düzelebileceği ile ilgili çocuk ve ailenin birlikte yol haritası çizmesi en doğru yaklaşım olacaktır.
- Karneyi çocuğunuzla birlikte değerlendirin.
- Hangi derslerin daha ağırlıklı olduğunu öğrenin. Bazı derslerde sınav notları bazılarında ise ödev ve proje ödevleri daha ağrılıklıdır.
- Sevdiği dersleri öğrenin.
- Olumlu davranışları ve notları sözel olarak ödüllendirin. Devamsızlık gününün az olması bile olabilir. Iyi bakılırsa karnenin bir yerlerinde olumlu birşeyler mutlaka bulunabilir.
- Daha sonra olumsuz olanları birlikte inceleyebilirsiniz.
- Eğitim dönemi sırasında ondan beklentilerinizi söyleyin. Fazlasını beklediğinizi düşünebilir ve bu durum tamamen derslerinden uzaklaşmasına neden olabilir. Veya hiç sormamanız ilgilenmediğiniz ya da ders başarısının önemsiz olduğu anlamına gelebilir, sizin önem vermediğiniz şeyleri o da önemsiz görebilir.
Ebeveynler başarı ya da başarısızlık durumunda kendilerini nerede konumlandırmalı? Sonuçtan kendilerini sorumlu tutmalı mı?
Karne bir sürecin son basamağıdır. Süreçten haberdar olmayan ebeveynler karne ile adeta şok yaşamaktadır. Burada aile kendini de mutlaka sorgulamalıdır. Veli toplantıları ve rehberlik öğretmeninden zaman zaman kolaylıkla bilgi akışı sağlanabilmektedir. Ebeveynlerin ders ve okul anlamındaki ilişkisindeki bu kopukluk başka alanlarda da yaşanıyor olabilir. Neden böyle bir mesafe geliştiği ve nasıl düzeleceği ile ilgili çözüm üretmek ebeveynlerin görevidir.
Sonuçlar nasıl ve neye göre değerlendirilmeli?
Sonuçlar öğretmen yorumları ile birlikte değerlendirilmelidir. Karne ile gelen sonuç ne kadar çocuğu yansıtıyor, ne kadarının aile içi ilişkiler ile ne kadarının çocuk ile ilişkili olduğunu saptamak önemlidir.
İlkokul, ortaokul ve lise döneminde öğrencilerin karneye bakışı da farklı oluyor? Bunu değerlendirebilir misiniz? Ebeveynlerin yaklaşımında çocuğun yaşı önemli midir?
Küçük yaşlarda alınan ilk karneler daha oyun ve motivasyon amaçlı iken büyüdükçe ortaokul lise gibi bir sonraki basamakta önemli hale gelmektedir. İleriki sınıflarda notlara verilen önemin artması beklenmektedir. Bu önemi okulun ve ailenin tutumu belirlemektedir. Gelecek kaygısı her çocukta erken yaşlarda gelişmesi beklenmemelidir. Ebeveynler çocuğun yaşına göre yaklaşım göstermelidir. Daha küçük çocuklarda şevkat ve destekleyici, yol gösterici tutum ön planda olması gerekirken, daha büyük çocuklarda ise çözüm önerisini onlara bırakmak daha doğrudur.
Ebeveynlerin doğru ya da yanlış yaklaşımları çocuğun uzun dönem davranışlarını nasıl etkiliyor? Ödül ve ceza konuları…
Çocuklar her zaman anne –babalarının ilgisini çekmeyi ve daha da fazla sevilmeyi ister. Başarılı olmak ilgi görüyorsa derslerine verdikleri önem de artar. Başarıyı yakaladıklarında aldıkları olumlu tepkiler onlar için en değerli ödüldür. Onunla gurur duyduğunuzu mutlaka belirtin. Maddi ödüllerden çok birlikte zaman paylaşmak, tatil yapmak gibi manevi ödüllere yönelmeli. Fakat uzun süredir hevesle beklediği hediyeler de yaşına uygun olmak suretiyle verilebilir. Beklemeyi öğrenir, başarmanın verdiği keyifle hak etmeyi öğrenir ve kazandığı ödülün kıymetini daha iyi anlar. Büyük ve aşırıya kaçan ödüller beklentilerini her seferinde daha da arttırarak memnuniyetsiz olmasına neden olabilir. Ders çalışmamak için büyük ödülden vazgeçmeyi seçenek haline getirebilir.
Sonuçta çocuğa hissettirilmesi gereken duygu ne olmalıdır?
Siz ebeveynler olarak sonuç odaklı iseniz, çocuğunuz da aynı sizin gibi davranacaktır! Işte başardım! Ya da olmadı ! gibi. Yani hayat iki anlamda yaşanabilir mesajı alıyor çocuk. Ya siyah ya da beyaz. Başarılı ya da başarısız, aslında bu kadar sığ bir biçimde ikiye ayırmak çok yanlış değil mi? farkında olmadan bunu mu öğretiyor ebeveynler?
Ebeveynlerin mutlak yapması ya da yapmaması gereken tutum ve sözleri başlıklar halinde sıralamak mümkün mü? Haberde kutu olarak değerlendirmek üzere….
En sık yapılan hata öfkeyi kontrol edememe ve çocuğu dinlemeyi reddetmedir. Başarısız olması için sayısız neden sunabilir, hatta sizi bile suçlayabilir. Çocuğunuzla ilgili ne konu olursa olsun öncelikle mutlaka DİNLEYİN! Sorunun nedenini mutlaka o da biliyordur. Konuşursanız farkındalığının artmasına yardımcı olursunuz. Durum değerlendimesi yapıldıktan sonra mevcut hatalar ve sorunlar belirlenir ve sonraki karne ya da yıl için çözüm öneriler ve planlamalar yapılır.
Çocuklar neler hisseder?
Karnesinin kötü geleceğini bilen çocuklar genellikle en son ana kadar bekler, hatta o günü bile ertelemeye çalışırlar.
Bunun yerine aileleri ile bir konuşma yapmayı karne gününden önce planlayarak sürekli ertelemekten vazgeçmelidirler. Bu konu üzerinde düşündüklerini ispatlamalıdırlar. Gelecek eğitim dönemi için planlarını yazılı olarak göstermeleri ailelerinin gözünde ne yaptığını bilen, hatasının farkına varmış ve düzeltme için çaba harcamaya hazır olduğunu gösterir. Ailelerin esas kızdığı notlar değil çaba gösterip göstermediği, sorumluluk duygusunu kazanmamasıdır!!! Ağlamak, kendime zarar veririm, beni sevmiyorsunuz gibi abartılı tepkiler vermek durumu zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.
Başarılı çocuk bütün bir yıl boyunca emeğinin karşılığını alabilecek olmanın heyecanı içerisindedir. Sadece karnesindeki takdir yeterli olmaz sbeveynlerinden de hak ettiği takdiri görmek ister. Ona başarı öyküsünü özetleyin! Dönem dönem yaşadığı hayal kırıklıklarını nasıl aştığını hatırlatın. Notlarından çok bu yıl neler öğrendiğini geçen yıllara göre bilgi ve deneyim düzeyinde nasıl bir yol katettiğini ve bunun gelecek yıllara olan yansımasından bahsedin. “Zaten bu senin görevin” gibi sert cümleler yerine, “Bir öğrenci olarak üzerine düşen görevleri çok güzel bir şekilde yerine getirdin, tebrik ediyorum, bu bizi de çok mutlu ediyor” demek daha pozitif bir yaklaşım olabilir. Tam tersi aşırı abartılı tepkilerden de kaçınmalıdır. “Zaten sen dünyanın en zeki, en akıllı, en başarılı çocuğusun, başka türlü bir karne beklenemezdi” gibi realiteden uzak, abartılı ve beklenti düzeyi çok yüksek söylemlerden kaçınılmalıdır.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
- Yılın kısa bir özetini size anlatmasını isteyin. O yılla ilgili ne deneyimler kazanmış?
- Mutlu olduğu, hayal kırıklığı yaşadığı, eğlendiği, üzüldüğü şeyleri hatırlamasına ve bunları nasıl aştığı ya da yaşadığını gözden geçirmesine yardımcı olun.
- Farkındalık kazanmasına yardımcı olun.
- Sonucun değil sürecin önemini kavramasına destek olun.
- İyi bir karne almışsa bunun anlamı ve değerini kavramasına, kötü bir karne almışsa nerede hata yaptığını, bu hataları düzeltme konusunda yalnız olmadığını ve ailesinin hep yanında olduğunu fark etmesi önemlidir.